296
İ
LMİHAL
olan
(müftâ bih)
görüşe göre bu kriter "en büyük camisi orada cuma namazı
ile yükümlü bulunanları alamayacak kadar nüfusa sahip olma" şeklinde
belirlenmiştir. Bazı yazarlarca bu kriter, bir yöneticisi olan yerleşim birimi
olarak ifade edilmiştir. Şehrin civarı ifadesiyle de bu şartlardaki yerleşim
birimlerinin yakınlarında bulunan mezarlık, atış alanları ve çeşitli gayelerle
toplanmak için hazırlanan sahalar ve bu uzaklıktaki yerler kastedilmektedir.
Kaynaklarda geçen bu şehir ifadesinin günümüzde, büyük veya küçük
yerleşim birimi olarak anlaşılması gerektiği, bu bakımdan farzı eda edecek
sayıda cemaatin yerleşik bulunduğu köy, belde gibi tüm birimlerde cuma
namazının kılınabileceği bilginlerce kabul edilmektedir.
Mâlikîler'e göre cuma namazı kılınacak yerin, insanların devamlı otur-
dukları şehir, köy vb. bir yerleşim birimi veya buraların civarında bir yer
olması gerekir. Bu bakımdan çadır vb. barınaklardan oluşan ve geçici olarak
oturulan yerlerde cuma namazı kılınamaz. Mâlikîler ayrıca, cuma namazı
kılınacak yerde cami bulunmasını da şart koşmuşlardır.
Şâfiîler'e göre de, cuma namazının insanların devamlı olarak oturdukları
bir şehir veya köyün sınırları içinde kılınması gerekir. Çölde veya çadırlarda
yaşayanlar, yani belli bir yerleşim birimi içinde oturmayanlar sayıca ne ka-
dar çok olurlarsa olsunlar orada cuma namazı kılamazlar.
Hanbelîler'e göre ise, cuma namazının kılınabileceği yerin en az kırk ki-
şinin devamlı olarak oturduğu yer olması şarttır.
4.
Cami
Bir yerleşim biriminde birden fazla yerde cuma namazı kılınıp kılınama-
yacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bütün mezhepler bir şe-
hirde kılınan cuma namazının mümkün olduğunca bir tek camide kılınması
gerektiği üzerinde durmuşlardır. Cuma, toplanma, bir araya gelme gibi an-
lamlar içerdiğinden, bu şart da esasen toplanma, bir araya gelme ve bu su-
retle birlik ve bütünlük oluşturma esprisiyle ilgilidir. Bu espriyi her zaman
canlı tutmak gerekmekle birlikte, günümüzde çok büyük sayılarda insanla-
rın yaşadığı şehirler göz önüne alındığında, cuma namazını bir veya birkaç
yerde kılmayı söz konusu etmek, hem bu büyüklükte cami olamayacağı için
hem de ulaşım şartları açısından, mümkün ve anlamlı değildir.
Bu konuda Hanefî mezhebinin ve öteki mezheplerin görüşleri genel
hatlarıyla şöyledir: