Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  79 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 79 / 166 Next Page
Page Background

N

AMAZ

293

kendisini camiye götürebilecek biri bulunan âmâya cuma namazı farzdır.

Kendisini camiye götürebilecek kimsesi bulunmayan âmâya ise, bütün bil-

ginlere göre cuma namazı farz değildir. Ayakları felç olmuş veya kesilmiş

kimselerle yatalak hastalara da cuma namazı farz değildir.

3. Uygun olmayan hava ve yol şartları. Cuma namazına gittiği takdirde

kişinin önemli bir zarara veya sıkıntıya uğramasına yol açacak çok şiddetli

yağmur bulunması, havanın çok soğuk veya sıcak olması veya yolun aşırı

çamurlu olması gibi durumlarda cuma namazı yükümlülüğü düşer.

4. Korku. Cuma namazına gittiği takdirde malı, canı veya namusunun

tehlikeye gireceğine dair endişeler taşıyan kimseye de cuma namazı farz

değildir.

Cuma namazının farz olması için bu iki şartın (erkeklik ve mazeretsizlik)

bulunması gerektiği hususunda fakihler görüş birliği içindedirler. Bundan

sonraki şartlarda ise fakihler arasında görüş farklılıklarına rastlanır.

3. Hürriyet

Hür olmayan kimseler yani köle ve esirler, fakihlerin büyük çoğunlu-

ğuna göre, cuma namazı ile yükümlü değildir. Esasen bu şartın konulması-

nın altında, kölelik uygulamasının devam ettiği dönemlerde, kölenin efendi-

sine karşı sorumluluklarını tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesi düşün-

cesi yatar. Cuma namazının kölelere farz olmadığını söyleyen fakihler bu

hükmü, kölenin görev ve sorumluluğu konusundaki anlayış üzerine kur-

muşlardır. Buna göre köle, tüm zamanını efendisine tahsis etmek durumun-

dadır. Cuma namazı kılmakla yükümlü tutulacak olursa, efendisine karşı

görevini aksatmış olacak ve bu sebeple efendisinden azar işitecek ve belki

de ceza görecektir. Hz. Peygamber, kölenin cuma namazı kılması gerekme-

diğini söylerken, toplumda kölelerin statüsü konusundaki hâkim anlayışı

dikkate almıştır. Zâhirîler, toplumsal olguyu dikkate almadıkları için, cuma

namazı kılmak için hür olma şartını aramamışlardır.

Bu yönüyle düşünüldüğü zaman, hürriyet şartının hangi anlam üzerine

getirildiği ve bu şartın hapis yattıkları için hürriyetleri kısıtlama altına alınmış

olan kimselerle alâkası olmadığı anlaşılır. Bu bakımdan hapiste olan kişilerin,

cuma namazı kılmalarına, fizikî şartlar ve bazı imkânların eksikliği dışında bir

engel bulunmamaktadır. Mahpusların cuma namazı kılabilmeleri için fizikî

şartların hazırlanması ve gerekli düzenlemenin yapılması istenebilir. Cuma

namazının kılınacağı yerin herkese açık olması (izn-i âm) şartı, özel duru-

mundan dolayı hapishaneyi içine almaz.