Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  131 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 131 / 166 Next Page
Page Background

N

AMAZ

345

3. Ara verme. Bu genelde namaz içinde uzunca bir süre tereddüt ve dü-

şünme şeklinde olur. Uzunca bir müddet düşünme veya düşünmenin uza-

ması, ortalama olarak bir rükün eda edilecek kadar sürenin, bir rükün veya

bir vâcibi eda etmeksizin, bir şey yapmaksızın geçirilmesi demektir. Bu

uzunca düşünme, namaz kılan kişiyi bir rüknü veya bir vâcibi yerinde eda-

dan alıkoyduğu için sehiv secdesi gerekir. Bir rüknün eda edildiği sıradaki

düşünme ise sehiv secdesini gerektirmez.

Namaz kılan kişi kıyamda iftitah tekbirini aldığında şüphe etse, "uzunca

bir müddet" düşündükten sonra, iftitah tekbirini almış olduğunu hatırlasa

veya “Tekbir almadım” diye yeniden tekbir aldıktan sonra başlangıçta tekbir

almış olduğunu hatırlasa sehiv secdesi gerekir.

Fâtiha'dan sonra ne okuyacağını düşünürken, namazın bir rüknünü eda

edecek miktarda sükût etmiş olsa, sehiv secdesi yapar.

Üç rek‘at mı dört rek‘at mı kılındığında tereddüt edilerek düşünülse veya

Fâtiha okunduktan sonra hangi sûrenin okunulacağı düşünülse, yine sehiv

secdesi gerekir. Çünkü bu durumlarda düşünmenin uzaması sebebiyle vâcip

tehir edilmiş olmaktadır.

4. Kıraat eksikliği veya fazlalığı. Bir kimse Fâtiha sûresini hiç okumasa

veya büyük bir kısmını okumasa, ya da Fâtiha'dan sonra sûre koşmasa

sehiv secdesi gerekir.

Fâtiha'yı okuyup, arkasından başka bir sûre okumadan Fâtiha'yı ikinci

kez okuyacak olsa, sehiv secdesi yapmalıdır. Fakat Fâtiha'yı sûreden sonra

ikinci kez okusa, sahih görüşe göre sehiv secdesi gerekmez. Fâtiha'yı son iki

rek‘atta iki kere okuması durumunda da ittifakla sehiv secdesi gerekmez.

Bir kimse, dört rek‘at farzın ilk iki rek‘atında bir şey okumasa, sonra

bunu hatırlasa, son iki rek‘atta hem Fâtiha okur, hem sûre koşar ve selâm-

dan sonra sehiv secdesi yapar.

Bir kimse birinci veya ikinci rek‘atta Fâtiha’nın devamında sûre oku-

masa, rükûda iken veya rükûdan başını kaldırdıktan sonra secdeden önce

bunu hatırlarsa, kıyama avdet eder, yani ayağa kalkar ve sûreyi okur, sonra

tekrar rükû eder. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar. Kıyama dönüp

kıraat ettikten sonra rükûu yeniden yapmazsa namazı bozulur. Çünkü sûre

okumakla, önce yaptığı rükû iptal edilmiş olur.

Dört veya üç rek‘atlı farzların ilk iki rek‘atında Fâtiha'dan sonra birer

sûre okunmamışsa, bu sûre üçüncü ve dördüncü rek‘atlarda Fâtiha'dan