Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  129 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 129 / 166 Next Page
Page Background

N

AMAZ

343

Namazın önemini ve anlamını bilen ve bunu inanarak yerine getiren bir

kimsenin namazın vâciplerinden birini kasten terketmesi düşünülemez. Bu-

nunla birlikte, fakihler, her türlü ihtimali göz önüne alarak vâcibin kasten

terkedilmesinin hükmünü de belirlemişlerdir. Buna göre, vâcibin kasten yani

bilerek terkedilmesi ile sehven

(yanılarak)

terkedilmesinin hükmü birbirinden

farklıdır. Bir vâcip sehven terkolunmuşsa, sehiv secdesi gerekir. Vâcibin

kasten terkolunması ise isâet yani yakışıksız ve kötü bir davranış olmakla

birlikte, sehiv secdesi yapmayı gerektirmez. Fakat bu şekilde kılınan namaz

eksik olur. Âlimlerin birçoğu, yaptığı işten pişman olduğunun ve hatasını

anladığının bir göstergesi olarak bu namazı iade etmenin uygun olacağını

söylemişlerdir. Bu şuurda olmayan ve namazı aslî amacıyla bütünleştireme-

yen kimse, vâcibi kasten terk veya tehir etmişse, böyle birine de iadeyi teklif

etmek mânasız bulunmuştur. Sehiv secdesini gerektiren bir şeyi kasten iş-

lemek durumunda, kural olarak sehiv secdesi gerekmemekle birlikte bu ku-

ral için iki istisna getirilmiştir: Birisi Fâtiha sûresinin, diğeri birinci oturuşun

kasten terkedilmesi durumudur. Yani Fâtiha'yı veya birinci oturuşu gerek

sehven gerek kasten terketme durumunda sehiv secdesi vâciptir.

aa) Terkedilmiş Bir Farzın Namaz İçinde Kazâ Yoluyla Telâfi

Edilebileceği Durumlar

a) Bir kimse iftitah tekbiri alarak namaza durup kıyamı da yerine getir-

dikten sonra kıraat etmeden rükûa varır da kıraati unuttuğunu rükûda ha-

tırlarsa, unutulan bu kıraatin kazâ yoluyla telâfi edilmesi mümkündür. Bu

kişi rükû halinde iken Kur'an'dan bir âyet okursa, bu suretle terkettiği farzı

(ki bu kıraattir)

telâfi etmiş olur. Fakat kişi kıraat etmediğini rükûda iken

değil de secdede iken hatırlayacak olursa artık unutulan kıraatin namaz

içinde kazâ yoluyla tedarik edilmesi mümkün olmaz, namaz fâsid olur ve

yeniden kılınması gerekir.

b) Bir kişi iftitah tekbiri alıp kıyam ve kıraatten sonra rükû etmeden

doğrudan secdeye inecek ve birinci secdede rükû yapmadığını hatırlayacak

olsa, bunun da kazâ yoluyla telâfi edilmesi mümkündür. Bu kişi hemen

ayağa kalkar ve rükûunu yapar. Bu yaptığı rükû, az önce yaptığı secdeyi

iptal ettiği için, bu rükûdan sonra yeniden iki secde yapar ve namaza devam

eder. Rükû yapmadığını ikinci secdede hatırlayacak olursa, artık bunun te-

lâfisi mümkün değildir. Namaz fâsid olur ve yeniden kılması gerekir.