

N
AMAZ
349
11. Sehiv secdesi yapması gereken kişi, bunu unutarak selâm verse,
araya dünya kelâmı da girmeden sehiv secdesi yapması gerektiğini hatır-
lasa, mescidden çıkmadıkça ve söz söylemedikçe
(biriyle konuşmadıkça)
sehiv secdesi yapabilir.
12. Bir kimse öğle namazını “Üç rek‘at mı yoksa dört rek‘at mı kıldım?”
diye kuşkulanırsa; eğer bu kuşku ilk kuşkusu ise namazı baştan kılar, bu
kuşku ilk değilse biraz düşünür, kanaatine göre davranır. Namazı yeniden
kılması gerekmez.
Meselâ, sabah namazını kılarken “Bir rek‘at mı yoksa iki rek‘at mı kıl-
dım?” diye şüphe etse, biraz düşününce iki rek‘at kıldığına kanaat getirirse
oturur, selâm verir ve sehiv secdesi yapar. Bir rek‘at kıldığına kanaat geti-
rirse, bir rek‘at daha kılar oturur selâm verir ve sehiv secdesi yapar. Bir mi
iki mi kıldığına kanaat getiremeyip kararsız kalsa, az olan ihtimali esas alır,
bir rek‘at daha ilâve eder ve namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
Dört rek‘atlı bir namaza başlayan kimse, kıldığı rek‘atın birinci rek‘at mı,
ikinci rek‘at mı olduğunda kuşkuya düşüp, bir tarafı tercih edemezse, kendi-
sini bir rek‘at kılmış sayar ve birinci sayılan rek‘atın ikinci ve üçüncü sayılan
rek‘atın da dördüncü rek‘at olma ihtimali bulunduğu için, her bir rek‘atın so-
nunda ihtiyaten teşehhüt miktarı oturur. Bu suretle dört oturuş yapmış olur.
Bir kimse kıldığı rek‘atın ikinci mi yoksa üçüncü mü olduğu hususunda
kuşkuya düşse, sahih görüşe göre, bu rek‘atın sonunda oturmaz. Bir tarafı
tercih edemediği takdirde bunu ikinci rek‘at sayar, geri kalan rek‘atları ta-
mamlar. Akşam namazı ile vitir namazının durumu farklıdır. Bu kuşku
bunlardan birinde ortaya çıkarsa, oturmak gerekir. Çünkü kuşku edilen
rek‘atın üçüncü rek‘at olma ihtimali bulunmaktadır. Kuşku edilen rek‘atın
ikinci rek‘at olma ihtimaline binaen de teşehhütten sonra bir rek‘at daha
ilâve edilir. Bunların sonunda sehiv secdesi yapılır.
Dört rek‘atlı namazlarda, kılınmakta olan rek‘atın dördüncü mü beşinci mi
olduğunda ve sabah namazında, kılınan rek‘atın ikinci mi üçüncü mü oldu-
ğunda ve üç rek‘atlı namazlarda, kılınan rek‘atın üçüncü mü dördüncü mü
olduğunda kuşku edilse, sonunda oturulur. Teşehhütten sonra kalkılır, bir
rek‘at daha kılınır. Çünkü bu rek‘atların fazla olma
(yani beşinci, üçüncü, dör-
düncü olma)
ihtimali vardır. İlâve edilen bir rek‘at ile fazla olan kısım nâfile
olmuş olur. Sonunda sehiv secdesi yapılır. Bu hüküm, kuşkunun kılınmakta
olan rek‘atın secdesinden önce olmasına göredir. Eğer bu kuşku, ilk secde
yapıldıktan sonra doğmuşsa namaz ittifakla bâtıl olur. Çünkü kuşku duyu-