

338
İ
LMİHAL
Namazlar kazâ edilirken gizli okunacak namazda kıraat gizli yapılır.
Açıktan okunacak namazı imam kıldırırsa açıktan okur; tek başına kılınırsa
açık veya gizli okumak tercihe kalmıştır.
Namazı kazâ edecek kişi tertip sahibi ise, yani o zamana kadar altı vakit
veya daha fazla namazı kazâya kalmamış bir kimse ise, kazâ namazı ile
vakit namazı arasında sıraya uyması gerekir. Tertip sahibi değilse bu
namazı kazâ etmeden diğerlerini kılabilir.
Tertip sahibi olan bir kimsenin bir farz namazını veya Ebû Hanîfe'ye
göre vâcip olan vitir namazını özürsüz yere veya hayız, nifas gibi namazı
düşüren nitelikte olmayan bir özür sebebiyle vaktinde kılmamış olması ha-
linde bu namazı ilk vakit namazından önce kazâ etmesi gerekir. Meselâ
tertip sahibi kimse sabah namazı vaktinde uyuyup kalsa bu namazı öğle
namazından önce kazâ etmesi gerekir. Eğer öğle namazını önce kılarsa sıra
gözetilmediği için bu namaz İmam Muhammed'e göre fâsid olur. Ebû Yû-
suf'a göre ise namaz fâsid olmaz, fakat farzlıktan çıkıp nâfileye dönüşmüş
olur. Ebû Hanîfe'ye göre ise bu namazın sıhhati askıdadır. Şöyle ki, kişi
bundan sonra o sabah namazını kazâ etmeden beş vakit namazını daha eda
edecek olursa bu altı vaktin hepsi de sahihe dönüşür. Fakat böyle beş vakit
namazını kılmadan kılamadığı o sabah namazını kaza ederse arada kılmış
olduğu vakit namazları fâsid olup yeniden kılınmaları gerekir.
Tertip sahibinin sıra gözetmesinin delili, Resûlullah'ın Hendek Savaşı’nda
dört vakit namazı kılamayınca bunları sıraya koyarak ve vakit namazından
önce kılmasıdır. İbn Ömer'in "Sizden her kim bir namazı kılamaz da, ancak
imamla birlikte namaz kılarken hatırlarsa namazını tamamlasın. Bundan
sonra unuttuğu namazı kılsın. Sonra da imamla birlikte kıldığı namazı iade
etsin"
(Zeylaî,
Nasbü'r-râye
, II, 62)
şeklindeki ifadesi de bu konudaki daya-
naklardan biridir.
Tertip, üç durumda düşer: 1. Kazâya kalan namazların sayısının vitir dı-
şında altı vakit ve daha fazla olması. 2. Vaktin hem kazâ hem de vakit namazı
kılmaya yetmeyecek kadar sıkışık ve dar olması. 3. Vakit namazının kılınışı
sırasında kazâya kalmış namazı olduğunun hatırlanmaması.
Tertip düştükten sonra, kazâ için belirli bir vakit kalmaz; mekruh vakit-
ler dışında istediği zamanda kazâ namazı kılınabilir. Mekruh vakitlere gir-
memesi şartıyla, sabah namazından ve ikindi namazından sonra da kazâ
kılınabilir.