N
AMAZ
303
cami dışında bir yerde kılınacak ise iki rek‘at kılınmasının uygun olacağını
söylemişlerdir.
Zuhr-i ahîr namazı, son öğle namazı demektir. Cuma namazı, öğle na-
mazının vaktinde kılınıp, onun yerini tuttuğuna göre, ayrıca bir "son öğle
namazı" kılmanın anlamı nedir?
Esasen Hz. Peygamber'den ve ilk dönemlerden gelen rivayetler arasında
zuhr-i ahîr diye bir namaz yoktur. Bu namaz, cumanın sıhhat şartlarının, özel-
likle cuma namazının bir bölgede bir tek camide kılınması şartının şehirlerin
nüfusunun artması sebebiyle gerçekleşmemesi, dolayısıyla bir şehirde birkaç
yerde namaz kılma mecburiyetinin ortaya çıkmasıyla birlikte gündeme gelmiş bir
namazdır. Bunun anlamı şudur: Cumanın her yerleşim biriminde tek bir camide
kılınması namazın sahih olması için şart görüldüğü takdirde, bir şehirde sadece
bir camide cuma namazı kılmanın da artık imkânsız hale geldiği göz önünde
bulundurulursa, bir şehirde birkaç camide kılınan namazlardan sadece birinin
sahih, ötekilerin bâtıl olması kaçınılmaz olur. Cuma namazı bâtıl olan kişilerin de
öğle namazını kılmaları gerekir. Hangisinin sahih, hangilerinin bâtıl olduğu bi-
linmediğine göre, hepsinin ihtiyaten yeniden öğle namazı kılması en uygun çö-
zümdür. İşte bu son öğle namazı, böyle bir ihtiyatın hatta kaygının ürünü olup o
günün öğle namazını kurtarma düşüncesiyle kılınmaktadır. Fakat, bu tedbirin
kaynağı olan kaygı ve var sayıma mahal yoktur. Çünkü cuma namazının bir
camide kılınması, cumanın anlamına uygun olmakla birlikte, nüfusu milyonlara
ulaşan büyük şehirlerin ortaya çıktığı günümüzde bu şartın yerine getirilmesi
mümkün değildir. Fakihlerin böyle bir şart ileri sürmüş olmasını kendi dönemle-
rindeki şartlarla irtibatlandırmak gerekir. Dolayısıyla İmam Muhammed'in görü-
şüne uyularak, izdiham olsun olmasın bir şehirde birden fazla camide cuma na-
mazı kılınabileceğinin tercih edilmesi kaçınılmazdır. Nitekim sonraki Hanefî fı-
kıhçılar da bu ictihadı fetvaya esas almışlardır. Böyle olunca, her bir camide
kılınan cuma namazının ayrı ayrı sahih olması, bu yönden aralarında bir fark
gözetilmemesi esas olup cuma namazı kılanların ayrıca son öğle namazı (zuhr-i
ahîr) kılmaları gerekmez. Son öğle namazının niyetinde ve gerekçesinde "cuma-
nın sahih olmadığı" kaygısı vardır. Halbuki yukarıda sayılan şartlar yerine geti-
rilerek kılınan cuma namazı sahih bir namaz sayılacağından, bunu telâfi maksa-
dıyla ikinci bir namazın kılınması gereksiz olduğu gibi böyle bir telâfi niyeti de
doğru değildir.
2. Cuma Vakti ve Cuma Namazıyla İlgili Bazı Meseleler
. Hanefî
mezhebine göre cuma namazına imam selâm vermeden önce yetişen kimse
cuma namazına yetişmiş olur. Bu kişi imamın selâm vermesinden sonra