Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  24 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 24 / 166 Next Page
Page Background

238

İ

LMİHAL

dd) Kutuplarda Namaz

Vakit namazın şartı olduğu gibi, namazın vâcip olmasının da sebebidir.

Buna göre bir bölgede namaz vakitlerinden biri veya ikisi gerçekleşmiyorsa

o vakitlere ait namazların, o bölge halkına farz olmaması gerekir. Diyelim ki

bazı yerlerde senenin bir mevsiminde daha şafak kaybolmadan fecir doğa-

rak sabah namazının vakti girmektedir. Bu durumda orada yatsı namazının

vakti gerçekleşmeyeceği için, yatsı namazı kılmak gerekmez. Fakat mesele-

nin özü üzerinde düşünen mudakkik fakihlere göre vakit, namazın bir şartı,

sebebi ve alâmeti olsa da, namazın asıl sebebi ilâhî hitaptır. Bütün

müslümanlar beş vakit namaz ile mükelleftirler. Bu sebeple bir bölgede her-

hangi bir namazın vakti gerçekleşmiyorsa veya tam olarak belirlenemiyorsa

orada yaşayanlar, namaz vakitleri tam olarak belirlenebilen en yakın bölge-

deki namaz vakitlerine göre bir takdir ve belirleme yaparak namazlarını

kılarlar. Aynı şekilde güneşi uzun bir müddet batmayan veya doğmayan

yerlerde en yakın bölgeye itibar edilmesi gerekir. Nitekim bu bölgelerde ya-

şayan insanlar günlük hayatlarını da güneşe göre değil 24 saatlik bir zaman

dilimine göre düzenlemektedirler.

6. Niyet

Niyet “azmetmek, kesin olarak irade etmek, kastetmek” demektir. Daha

açık bir ifadeyle kalbin bir şeye karar vermesi, hangi işin ne için yapıldığının

açıklıkla farkında olunması demektir. Namaz hususunda niyet Allah için

safiyetle namaz kılmayı istemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir.

Namazın geçerli olması için niyetin gerekli olduğunda İslâm bilginleri it-

tifak etmişlerdir. Ancak çoğunluk bunu sıhhat şartı sayarken, Şâfiîler ve bazı

Mâlikîler rükün sayarlar.

Niyetin kalp ile yapılması esas olup dil ile söylenmesi şart değildir. Bu-

nunla birlikte ayrıca dil ile de söylenmesi daha iyi olur ve bu tarzda niyet,

çoğunluğa göre müstehaptır. Kalpten geçirilen ile dil ile söylenen birbirine

uymuyor ise, kalpten geçirilene itibar edilir. Mâlikîler'e göre ise dil ile söy-

lenmesi câiz ise de söylenmemesi daha iyidir.

Hanefî mezhebine göre farz namazlar, vitir namazı, adak namazı ve

bayram namazları için belirleme şarttır. Meselâ "bugünkü sabah namazına"

diye niyet edilir. Fakat vakit içerisinde, o vaktin hangi vakit olduğunu bil-

mek kaydıyla "bu vaktin farzını kılmaya" diye niyet edilmesi de yeterlidir.

Fakat cuma namazında, vaktin namazına niyet etmek yeterli olmaz, çünkü

vakit cuma vakti değil, öğle namazının vaktidir.