

236
İ
LMİHAL
Şer‘î gündüzde ise, gündüz güneşin doğması ile değil, fecr-i sâdıkın doğması
ile başladığı için istivâ vakti, zeval vaktinden biraz önceye denk gelir. Bu ba-
kışa göre kerahet vakti, istivâ vakti ile zeval vakti arasındaki süredir.
Cuma namazının vakti de tam öğle namazının vakti gibidir.
3. İkindi Namazının Vakti
. İkindi namazının vakti, öğle namazının
vaktinin çıkmasından güneşin batmasına kadar olan süredir. Öğle namazı-
nın vaktinin ne zaman sona erdiği konusundaki görüş ayrılığına göre söyle-
necek olursa, ikindi namazının vakti, Ebû Hanîfe'ye göre her şeyin gölge
uzunluğu, kendi uzunluğunun iki katına çıktığı andan itibaren, diğerlerine
göre ise bir katına çaktığı andan itibaren başlar.
4. Akşam Namazının Vakti
. Akşam namazının vakti güneşin batma-
sıyla başlar, şafağın kaybolacağı zamana kadar sürer.
Şafak, İmâm-ı Âzam'a göre akşamleyin ufuktaki kızıllıktan/kızartıdan
sonra meydana gelen beyazlıktan ibarettir. Ebû Yûsuf, Muhammed ve diğer
üç mezhebin imamına göre şafak, ufukta meydana gelen kızıllıktır. Ebû
Hanîfe'nin bu görüşte olduğu rivayeti de vardır. Bu kızıllık kaybolunca ak-
şam namazının vakti çıkmış olur.
Akşam namazının vakti dar olduğu için, bu namazı ilk vaktinde kılmak
müstehaptır. Ufuktaki kızıllığın kaybolmasına kadar geciktirmek uygun değildir.
5. Yatsı Namazının Vakti
. Yatsı namazının vakti, şafağın kaybolma-
sından yani akşam namazı vaktinin çıkmasından itibaren başlar, ikinci fec-
rin doğmasına kadar devam eder.
bb) Müstehap Vakitler
Her vaktin namazı, kendisi için belirlenmiş olan vaktin hangi parçasında
kılınırsa kılınsın vaktinde kılınmış olur. Farz namazları vaktin ilk girdiği
anda kılmak efdaldir. Nitekim Hz. Peygamber
"Vaktin evveli, Allah'ın hoş-
nutluğudur, vaktin sonu ise affıdır"
(Tirmizî, “Mevâk
ý
t”, 13)
buyurmuştur.
Fakat namazın ilk vaktinden sonraya bırakılmasında bir fazilet varsa bu
takdirde vaktin sonuna bırakılabilir. Hz. Peygamber, sabah namazının orta-
lık biraz aydınlıkça iken kılınmasının daha faziletli olduğunu belirttiği için,
sabah namazının vaktin ilk kısmında değil son kısmında kılınması
(isfâr)
Hanefîler’ce daha faziletli kabul edilmiştir. Fakat sonrasında vakfe yapıla-
cağı için Müzdelife'de kılınan sabah namazının, vaktin evvelinde kılınması
(taglîs)
daha uygun ve faziletlidir.