Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  18 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 18 / 166 Next Page
Page Background

232

İ

LMİHAL

Kâbe'nin bulunduğu noktadan 45 derece sağa ve sola sapmalar kıbleden

(Kâbe yönünden)

sapma sayılmaz. Sapma derecesi daha fazla olursa "kıbleye

yönelme" şartı aksamış olur.

Kıblenin ne tarafta olduğunu bilmeyen kimse, soracak birini bulamadığı

takdirde yıldız, güneş, rüzgâr gibi birtakım doğal alâmetlere dayanarak kıble

yönünü bulmaya çabalar ve kanaat getirdiği tarafa yönelerek namazını kı-

lar. Namazı kıldıktan sonra kıblenin kendi yöneldiği tarafta olmadığı ortaya

çıksa bile, kendisi bu yöne ictihad ederek, yani birtakım alâmetlere dayana-

rak bu sonuca ulaştığı için, namazı yeniden kılması gerekmez. Fakat namaz

esnasında kıble yönünü anlaması halinde, namazını bozmadan o tarafa

yönelir ve namazını tamamlar.

Kıble yönünü bilmeyen kimse, birine sormadan veya kıblenin ne tarafta

olduğunu araştırma zahmetine katlanmadan

(ictihad etmeden)

rastgele bir

tarafa yönelse, namaz esnasında yöneldiği tarafın kesin olarak kıble tarafı

olduğunu anlasa namazı yeniden kılar. Çünkü namazın ilk kısmı şüpheli

olduğu için, sağlam kanaate dayalı ikinci kısım, şüpheli birinci kısım üzerine

bina edilemez. Ancak bu durumu namazı bitirdikten sonra anlayacak olursa,

iade etmesi gerekmez. Ebû Yûsuf'a göre her iki durumda da iade etmesi

gerekmez.

İki kişi kıble cihetini araştırsa ve her biri ayrı bir yönün kıble olduğuna

kanaat getirse, bu durumda bunlar birbirlerine uyarak cemaatle namaz kı-

lamazlar. Her biri kendi tesbit ettiği kıbleye dönerek ayrı ayrı namazlarını

kılarlar.

Bir kimse namazda iken bir özür olmaksızın göğsünü kıble tarafından

çevirecek olursa namazı bozulur. Yüzünü çevirecek olursa, derhal kıbleye

dönmesi gerekir. Bir kimse abdestsiz olduğunu zannederek namazdan ayrıl-

dıktan sonra abdestli olduğunu hatırlasa, isterse henüz mescidden çıkmamış

olsun, namazı bozulmuş olur. Fakat bir kimse mescidde namaz kılarken

abdestinin bozulduğu zannıyla kıbleden ayrılıp da daha mescidden çıkma-

dan abdestinin bozulmadığını anlasa, İmâm-ı Âzam'a göre namazı bozul-

muş olmaz. Ama bunu mescidden çıktıktan sonra anlayacak olsa namazı

ittifakla bozulur. Çünkü mekânın değişmesi bir özüre mebni değilse, namazı

iptal eder.

Hastalık veya düşman yahut yırtıcı hayvan korkusu gibi nedenlerle

kıbleye dönme imkânı bulamayan kimse, kendisi için en rahat olan tarafa

döner.