

N
AMAZ
285
İmama uyanın abdesti üçüncü rek‘atta bozulsa abdest aldıktan sonra dör-
düncü rek‘atta imama yetişse, önce kıraatsız olarak üçüncü rek‘atı kılar. Bun-
dan sonra imama uyar, onunla dördüncü rek‘atı kılarak selâm verir. Fakat
imama bu şekilde yetişemeyeceğini anlarsa, hemen imama tâbi olur, imam se-
lâm verince kendisi kalkar, üçüncü rek‘atı kıraatsiz olarak kılar ve selâm verir.
Bir kimse yukarıda sayılan mazeretler dışında da lâhik durumuna düşebi-
lir. Meselâ imamla birlikte namaz kılarken imamdan önce rükû veya secdeye
varan kimse ya da imamdan önce rükû veya secdeden kalkan kimse yahut da
bir veya birkaç rek‘atı imamla birlikte kılamayan kimse de imam selâm ver-
dikten sonra tek başına tamamlayacağı kısımlarda lâhik durumundadır.
Bir kimse imama birinci rek‘ata yetişemezse, yetişemediği rek‘atlar ba-
kımından mesbûk olduğu gibi, yetiştiği rek‘atlardan birinde ârız olan durum
sebebiyle de lâhik konumuna düşebilir ve böylece bir kişi aynı anda hem
lâhik hem mesbûk olmuş olur.
Cemaat sevabından mahrum kalmamak için lâhikin hükümlerini yerine
getirmekte yarar olmakla birlikte, bu ayrıntılara dikkat etmekte bazı güçlük-
ler bulunduğu için, bu durumda kalan kimselerin namazlarına yeniden baş-
layıp kendilerinin kılması daha uygun görülmüştür.
c) Mesbûk
İmama namazın başında değil, birinci rek‘atın rükûundan sonra, ikinci,
üçüncü veya dördüncü rek‘atlarda uyan kimseye
mesbûk
denir. Son
rek‘atın rükûundan sonra imama uyan kimse bütün rek‘atları kaçırmış olur.
Mesbûkun hükmü, kaçırdığı yani imamla birlikte kılamadığı rek‘atları
kazâya başladıktan sonra, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhâne-
ke'yi okur, kıraat için eûzü besmele çeker ve okumaya başlar. Çünkü bu
kimse kıraat bakımından namazın baş tarafını kazâ etmektedir. Bu durumda
eğer kıraati terkederse namazı fâsid olur.
Sübhâneke duasını okuma yeri, eğer kılınan namaz öğle ve ikindi na-
mazı gibi gizli okunan namaz ise iftitah tekbirinden sonradır. Eğer açıktan
okunan namaz ise ve imam kıraat etmekte iken yetişmiş ise, sağlam görüşe
göre Sübhâneke'yi okumayıp imamın kıraatini dinler, Sübhâneke'yi kendi
kazâ edeceği rek‘atlarda okur ve tek başına namaz kılanlarda olduğu gibi
Sübhâneke'den sonra eûzü besmele çeker.