Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  70 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 70 / 166 Next Page
Page Background

284

İ

LMİHAL

Öğle, ikindi ve yatsı namazlarının cemaatle kılınmaya başladığını gören

kimse, bunların sünnetini kılmadan doğruca imama uyar, sonra öğlenin dört

rek‘at sünnetini kazâ eder. İkindinin sünnetini ise vaktin kerahati dolayısı

ile kazâ edemez. Yatsı namazının dört rek‘at ilk sünneti, gayr-i müekked bir

sünnet olduğu için dilerse kazâ eder, dilerse etmez.

b) Lâhik

İmamla birlikte namaza başlamasına rağmen, namaz esnasında başına

gelen bir durum sebebiyle namaza ara vermek zorunda kalan ve bu sebeple

namazın bir kısmını imamla birlikte kılamayan kimseye

lâhik

denir. İmamla

birlikte namaza başladığı halde uyku, gaflet, dalgınlık, abdestinin bozulması

gibi mazeretler sebebiyle namaza ara vermek durumunda kalan kimse, na-

maza ara vermesini gerektiren durumun ortadan kalkmasından sonra konuş-

madan, dünya işleriyle meşgul olmadan ve şayet abdesti bozulmuşsa, en kısa

yoldan yeniden abdest alıp gelerek, bıraktığı yerden namazına devam eder.

Şayet imam namazı bitirmişse, bu kişi sanki imamın arkasında namaz kılı-

yormuş gibi namazını tamamlar. Yani imama uymuş bulunan kimse gibi kı-

raat etmez, yaklaşık olarak imamın okuyacağı sure kadar bekler. Sadece rükû

ve secdedeki tesbihleri, bir de oturuştaki dua ve salavatları okur. Bu arada

sehiv secdesini gerektirecek bir iş yapsa, imama uyan kimse kendi hatasından

ötürü sehiv secdesi yapmadığı için, kendisi de sehiv secdesi yapmaz. İmam

sehiv secdesi yapacak olsa, lâhik olan kimse, imamla kılamadığı kısımları

telâfi etmeden imama uymuş ise, bu secdeleri yapmaz ve hemen ayağa kalkıp

namazını tamamlar ve imamla birlikte yapamadığı sehiv secdesini namazı

tamamladıktan sonra yapar. Seferî bir imama uyan mukim bir kimse de

kendisinin tamamladığı kısımlarda, lâhik gibidir.

Lâhik mümkün olursa, önce kaçırdığı rek‘atları veya rükünleri kazâ

eder, sonra imama tâbi olarak onunla selâm verir. Meselâ imama uyan

kimse birinci rek‘atın kıyamında uyuyup da imamın secdeye vardığı anda

uyansa hemen rükûa varır, sonra secdeye vararak imama yetişir. Lâhik,

imama yetişemeyeceğini anlarsa, hemen imama tâbi olur ve yetişemediği

rek‘at veya rükünleri imam namazdan çıktıktan sonra kazâ eder. Meselâ

dördüncü rek‘atta iken burnu kanasa saftan ayrılır, namaza aykırı düşecek

bir şey ile uğraşmaksızın hemen abdest alır, yetişmiş olduğu yerde imama

tâbi olur. İmam selâm vermiş olursa, bu dördüncü rek‘atı kendi başına hiçbir

şey okumaksızın imamın arkasında kılıyormuş gibi tamamlar. Çünkü lâhik,

imamın arkasında namaz kılıyor hükmündedir.