N
AMAZ
255
28. Son oturuşta, Tahiyyât’tan sonra salavat okumak. Bu, namazın
müekked sünnetlerindendir.
29. Salavattan sonra dua etmek.
30. Selâm verirken başı önce sağa sonra sola çevirmek ve her iki tarafa
selâm verirken "es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh" demek. İmam, selâm
verirken hafaza melekleri ile cemaate; imama uyan kimseler cemaate ve
imama; tek başına namaz kılan kimse ise meleklere selâm vermeye niyet
eder. İmam sola selâm verirken sesini biraz alçaltır. İmama uyanların se-
lâmı, fâsılasız olarak imamın selâmının hemen ardından olmalıdır. Ayrıca
birinci rek‘attan sonra imama yetişen muktedînin
(mesbûk)
, imamın ikinci
selâmını beklemesi de sünnettir.
B) NAMAZIN ÂDÂBI
Âdâb, Hz. Peygamber'in bazan yapıp bazan terkettiği şeyler olup Hanefî
literatüründe mendup veya müstehap anlamında kullanıldığı da olur. Bun-
ları terketmek, isâet sayılmaz ve kınamayı gerektirmez ise de riayet edilmesi
daha faziletlidir
(efdal)
. Esasen namazın âdâbı yüce yaratıcının huzurunda
durulduğunun farkında olunarak zâhiren mütevazi bir halde bulunmaktır.
Namazın âdâbı
(müstehapları)
şunlardır:
1. Namaz esnasında iken hem görünüşte hem iç dünyada bir tevazu,
sükûnet ve huzur içinde bulunmak.
2. Kıyafete çeki düzen vermek. Meselâ gömlek gibi düğmeli bir giysi gi-
yildiğinde düğmelerini iliklemek.
3. K
a
met sırasında "hayye alel felâh" denirken imam ve cemaatin namaz
için ayağa kalkması.
4. "Kad k
a
meti's-salâh" denilirken imamın namaza başlaması, müezzini
fiilen tasdik etmek anlamına geleceği düşüncesiyle âdâbdan
(müstehap)
sayılmıştır. Fakat imamın k
a
metin bitmesini beklemesinde ve k
a
met bittik-
ten sonra namaza başlamasında da bir beis yoktur. Hatta Ebû Yûsuf ile di-
ğer üç mezhep imamına göre en uygunu k
a
met bittikten sonra namaza
başlanmasıdır. Çünkü bu suretle cemaate saflara çekidüzen verme fırsatı
tanınmış olur.
K
a
met getirilirken camiye giren kişi ayakta beklemeyip, hemen oturur
ve cemaatle birlikte ayağa kalkar.