N
AMAZ
377
K) Şehidlere Ait Hükümler
Allah yolunda canını veren kimseye
şehid
denir
(çoğulu
şühedâ
)
. Böyle
bir kişiye şehid denilmesinin ne anlama geldiği konusundaki görüşlerden
bazıları şunlardır: Böyle bir kişiye şehid denilmiştir; çünkü bu kişinin cen-
nete gireceğine şahitlik edilmiştir. Böyle bir kişiye şehid denilmiştir; çünkü
ölümü anında birtakım rahmet melekleri hazır bulunmuştur. Böyle bir kişiye
şehid denilmiştir; çünkü kendisi Cenâb-ı Allah'ın mânevî huzurunda hazır
olarak rızıklandırılacaktır.
Şehidlik Muhammed ümmetine tahsis edilmiş üstün bir pâye, büyük bir
mertebedir. Kur'an'da
"Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin! Onlar diri-
dirler, fakat siz farketmiyorsunuz"
(el-Bakara 2/154)
ve
"Allah yolunda öldü-
rülenleri ölü sanmayın! Onlar diridirler. Rableri katından rızıklandırılmakta-
dırlar"
(Âl-i İmrân 3/169)
buyurulmuştur. Peygamberimiz de bir hadislerinde
"Şehid cennettedir"
buyurmuş
(Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 25)
, başka bir hadiste
de
"Allah katında hayırlı bir mertebede iken ölmüş kullar içinde, dünya
içindekilerle birlikte kendisine verilecek olsa bile, şehidden başka hiçbir
kimse yeniden dünyaya gelmek istemez. Çünkü şehidler, şehidliğin ne denli
üstün bir mertebe olduğunu görmüş oldukları için, dünyaya dönüp yeniden
bir kere daha şehid olmak için can atarlar"
(Buhârî, “Cihâd”, 6)
diyerek,
âhirette verilen üstün mertebe yanında şehâdet şerbetini içmenin, şehidliği
tatmanın da ayrı bir zevki bulunduğunu ifade etmiş olmaktadır. İslâm di-
ninde şehidlik yüksek bir mertebe olarak kabul edildiği ve Allah yolunda
öldürülenler şehidlik pâyesiyle taltif edildiği için, müslümanlar açısından
Allah yolunda ölmek sevimli ve gönülden istenen bir iş haline gelmiştir.
Birçok hadiste hangi durumda bir müslümanın şehid olacağı konusuna
açıklık getirilmiştir. Bir hadiste, canı, malı ve namusu uğruna ölen kişinin
şehid olacağı bildirilmiştir. Korunması dinin amaçları arasında yer alan can,
mal ve namus uğruna ölmenin şehid olarak nitelendirilmesi, bu hususlara
dinimizde ne kadar önem verildiğini de göstermektedir.
İslâm hukukçuları ilgili hadislerden yola çıkarak dünyevî ve uhrevî hü-
kümler bakımından şehidleri üç kısımda değerlendirmişlerdir.
1. Hem dünya hem âhiret hükümleri bakımından şehid sayılanlar: Bun-
lar Allah yolunda savaşırken öldürülen kişilerdir. Kâmil mânada şehid bun-
lardır ve bunlara "hükmî şehid" denilir. Bu tür şehidler yıkanmaksızın, kanlı
elbiseleriyle defnedilir, elbiseleri onların kefeni yerine geçer. Üzerindeki silâh
ve başka ağırlıklar alındıktan sonra cenaze namazı kılınarak defnedilir. Di-