Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  110 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 110 / 166 Next Page
Page Background

324

İ

LMİHAL

yalnız gidiş mesafesi esas alınır, dönüş mesafesi hesaba dahil edilmez. Yol-

culuk yapan kimse süratli gider ve bu mesafeyi daha kısa sürede katederse,

bu mesafe hesabına göre yine yolcu sayılır.

Yolculukta üç günün esas alınması ve üç günün zaman ve mesafe ola-

rak ifade edilmesi konusunda herhangi bir âyet ya da hadis bulunmayıp, bu

ayarlama İslâm hukukçuları tarafından yapılmıştır. Onlar bu zaman ve me-

safe ayarını yaparken büyük ölçüde, sahâbenin Hz. Peygamber'in uygula-

masını tavsif edişlerine ve onların kendi uygulamalarına dayanmışlardır.

Meselâ Hanefîler üç günlük yolculuğun seferîlik hükümlerine esas olduğunu

tesbit ederken büyük ölçüde, yolcu olan kişinin üç gün üç gece mest üzerine

meshedebileceğini bildiren şu hadisi esas almışlardır:

"Mukim kimse tam bir

gün bir gece, yolcu ise üç gün üç gece mesh eder"

(Müslim, “Tahâret”, 85;

Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 60)

.

Daha sonra bu üç günlük yol veya on sekiz saatlik yolculuk asrımızda

değişik ince hesaplarla kilometreye çevrilmiştir. Bu çevirmenin de asıl se-

bebi, çağımızda hızlı ulaşım araçlarının ortaya çıkması sonucu, üç günlük

süre ölçütünü uygulamanın neredeyse imkânsız hale gelmiş olmasıdır. Bu

hesaplara göre, kişinin yolcu sayılacağı ve yolculuk ruhsatlarından istifade

edeceği mesafe, küçük bazı farklılıklarla 85-90 km. arasında tesbit edilmiş-

tir. Ancak her iki ölçüyü yani zaman veya mesafeyi esas almanın ayrı ayrı

problemleri vardır. Mesafe esas alındığında, son derece hızlı ve konforlu

vasıtaların ortaya çıkması sebebiyle, bu 90 kilometrelik yolun oldukça me-

şakkatsiz ve çok kısa bir süre içerisinde katedilebilmesidir. Zamanın esas

alınması durumunda ise yine birçok problem ortaya çıkmakta, gelecek bir-

kaç yıl içinde seferîlik ruhsatları diye bir şey kalmayacağı, hatta zamanın

esas alınması halinde bugün bile seferîlik hükümlerinden istifade edilemeye-

ceği ileri sürülmektedir. Bununla birlikte çağdaş İslâm bilginleri, bu ikisinden

mesafe ölçüsünün daha objektif veya uygulanabilir olduğu kanaatindedirler.

Hanefîler dışındaki çoğunluğa göre, namazların kısaltılmasını mubah kılan

yolculuk, ortalama iki günlük yolculuk veya ağır yükle ve yaya olarak iki

konaklık mesafedir.

Seferîlik meselesinin üzerinde durulması, doğru bir tanımının yapılmaya

çalışılması, bu durum için tanınmış bazı ruhsat ve kolaylıklardan istifade

edilebilmesine yöneliktir. Başka bir ifadeyle, seferin ne olduğu sağlıklı bir

şekilde ortaya konulmalı ki, seferî değilken seferîlik hükümlerinden istifa

edilmiş olmasın veya seferî olunduğu halde sefer ruhsatlarından mahrum

kalınarak gereksiz yere sıkıntı çekilmesin.