Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  61 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 61 / 166 Next Page
Page Background

N

AMAZ

275

cek en ileri nokta, kadınların aynı hizada bulunmaları durumunda, saf tut-

manın gerçekleşemeyeceğidir. Saf tutmanın, farz değil sünnet olduğu düşü-

nülürse, bunun da fazla bir önemi olmadığı görülür.

Mezheplerin bu konudaki görüşleri ve gerekçeleri incelendiğinde kadın-

ların erkeklerle aynı safta bulunup bulunmayacakları konusunun esas itiba-

riyle dinî bir mesele olmayıp, doğal ve örfî nedenlere dayandığı ve namazda

huzurun sağlanmasının hedeflendiği görülmektedir.

d) Cemaate Gitmemek İçin Mazeret Sayılan Haller

Cemaate katılmamak şu durumlarda mubah olur:

1.

Hastalık. Cemaatle namaza katılmamayı mubah kılan mazeretlerin

başında hastalık gelir. Âlimler, cemaate katılmamayı mâzur gösteren hasta-

lık için, teyemmümü mubah kılacak derecede olması şeklinde bir ölçü getir-

mişlerdir. Hastalık için getirilen bu ölçü, cemaatin önemini göstermesi bakı-

mından oldukça yerindedir. Fakat bu ölçü, hastalığı sadece hasta olan kişi

açısından, yani onun ayakta durmaya, yürümeye güç yetirip yetirememesi

açısından değerlendirmektedir. Hastalık için ölçü getirilirken başkalarına

verilecek rahatsızlık ve hastalığın yayılma riski de dikkate alınmalıdır. Me-

selâ nezle veya grip olan kişi, yukarıda getirilen ölçüye uymaz. Bununla

birlikte nezle, grip gibi hastalıklara yakalanmış kişilerin bu halde cemaate

katılmaları mekruhtur. Bu şekilde hasta olan kişilerin camiye, mescide gel-

meleri, hastalık mikrobunun bulaşması riskini taşıması sebebiyle hem sağlık

açısından sakıncalıdır, hem de bu şekilde hasta olan kişiler sürekli olarak

öksürmek, burnu akmak, burnunu silmek gibi davranışlar göstereceğinden

cemaate katılan öteki kişilerin namazda olması gereken kalp huzurunu ve

sükûnunu bozarlar.

Bu bakımdan, hem kendilerini hem başkalarını rahatsız edecek durumda

bulunan kişilerin mescide gelmeyip, namazlarını tek başlarına kılmaları

daha uygundur. Nitekim Hz. Peygamber, aynı gerekçeyle

"Soğan veya sa-

rımsak yiyen kimse evinde otursun, bizden ve mescidimizden uzak dursun"

(Buhârî, “Ezân”, 160; Müslim, “Mesâcid”, 73)

diyerek soğan ve sarımsak gibi

ağzı kokutan ve başkalarını rahatsız eden şeyler yiyen kimselerin mescide

gelmelerini yasaklamıştır. Bu yasak sadece soğan ve sarımsakla sınırlı ol-

mayıp, cemaate rahatsızlık verecek her şeyi içine almaktadır.

Cemaate katıldığı takdirde hasta olması veya mevcut hastalığının art-

ması ihtimali bulunanlar da cemaate katılmayabilir.