Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  143 / 166 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 143 / 166 Next Page
Page Background

N

AMAZ

357

Cenaze yıkayan erkek veya kadın, farz olan yıkama görevini yerine ge-

tirmeye niyet etmeli ve besmele ile başlamalıdır. Yıkama bitinceye kadar da

Gufrâneke yâ rahmân

(Artık senin af ve mağfiretinle baş başa, sen onu ba-

ğışla ey rahmân olan Allah)

demelidir.

Yıkayıcı eline bir bez alarak örtünün altından ölünün avret yerlerini temizler.

Sonra abdest aldırmaya başlayarak, önce yüzünü yıkar. Ağız ve burna su veril-

mez. Sadece dudaklarının içini ve dışlarını, burun deliklerini, göbek çukurunu

parmakla veya parmağına sardığı bezle mümkün mertebe siler. Ondan sonra

ellerini, kollarını yıkar. Sahih olan görüşe göre başını da meshedip, ayaklarını

geciktirmeksizin hemen yıkar. Böylece ölüye abdest verilmiş olur. Namazın ne

olduğunu anlamayacak yaşta ölen çocuğa abdest verilmesine gerek yoktur. Ce-

nazenin abdest işi tamamlanınca üzerine ılık su dökülür. Varsa hatmî denilen

güzel kokulu bir ot ile, yoksa sabun ile yıkanır. Sonra sol tarafına çevrilerek, sağ

tarafı bir defa yıkanır. Böylece sağ ve sol tarafları üçer defa yıkanır. Bundan

sonra cenaze hafifçe kaldırılır. Bu kaldırışta cenaze, yıkayan kişinin göğsüne

veya eline veya dizine dayandırılır. Sonra karnı hafifçe ovulur. Bir şey çıkarsa su

ile yıkanıp giderilir. Yeniden abdest verilmesine ve baştan yıkanmasına gerek

yoktur. Şişip dağılmak üzere olan ölünün üzerine sadece su dökmekle yetinilir;

abdest verdirmeye ve üç defa yıkamaya gerek yoktur.

Ölünün saçı sakalı taranmaz; saçları ve tırnakları kesilmez; sünnet ol-

mamışsa sünnet edilmez. Cenaze yıkanırken pamuk kullanılmaz. Yıkandık-

tan sonra havlu ve benzeri bir şey ile kurulanır. Ondan sonra kefen gömleği

giydirilir ve geri kalan kefenleri yayılır. Başına ve sakalına hânît denilen

kâfur veya benzeri güzel kokulu bir şey konur. Secde yeri olan alın, burun,

eller, dizler ve ayaklara da kâfur konur.

Ölü kapalı bir mekânda yıkanmalı, yıkayan ve yardım edenden başka

kimse görmemelidir. Bir ölüyü ona en yakın olan biri veya takvâ sahibi güve-

nilir bir kimse yıkamalıdır. Yıkama karşılığında para alınmasa iyi olur.

Erkek ölüyü erkek, kadın ölüyü kadın yıkamalıdır. Yıkayan kişiler ab-

destli olmalıdır. Yıkayıcının gayri müslim olması mekruh olmakla birlikte

müslüman bir ölüyü yıkayacak müslüman kimse yoksa bu takdirde gayri

müslim yıkasa da olur.

Bir kadın vefat eden kocasını yıkayabilir. Çünkü kadın iddet bekleyecek-

tir. Bu iddet çıkmadıkça evlilik devam ediyor sayılır. Fakat koca, ölmüş karı-

sını yıkayamaz. Çünkü erkeğin iddet beklemesi gerekmez, karısı ölünce

aralarındaki evlilik bağı kalkmış olur. Ancak yıkayacak kimse bulunmadığı